Nevşehir’de şöyle bir algı oluştu, mesleğimiz açısından da üzücü bir durum tabiî ki :
- Kahvaltılı ya da yemekli basın toplantısı düzenlersen, katılım bol olur.
Öyle de oluyor.
Başarı kriteri de bu: ‘Kalabalık’
Kahvaltılı basın toplantılarından bir kez daha soğudu mu anladım böylece...
Maalesef sorumluluğum gereği de bu tür organizasyonlardan da kaçamıyorum.
Nevşehir Hacıbektaş Üniversitesinin rektörü Mazhar Bağlı’nın bugün verdiği basın toplantısı vardı örneğin, bugün sabah...
Toplantıda konuşulanları tüm detayları ile bulabilirsiniz, sayfalarda...
Köşemin konusu toplantının kendisi...
Başlıca işi ‘gazetecilik’ olmayan kişilerin basın toplantılarına daveti, belki ‘kalabalık’ açısından yararlı ancak ne kadar doğru?
Bir kere mesleki ve etik sorumluluk taşıyanlara haksızlık.
‘Gazetecilik’le yaşamayanlar kazandıkları ‘statü’ ya da böylesi ‘önemli’ toplantılarda ‘ağırlanmak’tan mutlu olabilir, soru sormanın ötesinde toplantının ‘özne’si haline gelebilirler.
Ama işin içeriği “ahkam kesme”ye varıyor süreçte...
Peki ‘kriter’ ne?
Belki de emek veren gazetecilik yapan bir çok kişi davet edilmiyor yada edilse bile haczetmese de gelmek zorunda kalıyor böylesi bir toplantıya.
Oysa ‘ilgisi çok daha az’ kimileri orada...
İnsan gitmesem diyor bazen fakat bu sefer “Acaba eleştirdiği için korktu da mı gelmedi oluyor” yada “Çağırıyoruz gelmiyor iletişim eksikliği var egosu çok yüksek bir” sorular yöneltiyor kendine.
Nevşehir’de Gazeteciler Cemiyetleri artık kendilerine bir çekin düzen verme konusunda geç kalıyor. Geç kaldıkça da hedeflediği amacı kaybediyor !
Öyle olduğumu düşünmüyorum...
Ancak ‘editörü, yazarı, muhabiri’ ayırmayan, mesleki bir seçim yapmayan ya da her yayın kurumuna farklı kriterlerle yaklaşan toplantıların tadı kaçıyor.
Nitekim, Nevşehir’de mesleğin duayenlerinden gazeteciler, kendine yer bulamıyor, arkada bir köşeye ilişiyor, sessiz sedasız da ayrılıyor toplantıdan. Yada ben bakıyor reklamlar bölümü çoğunlukta soru sormaya bile gerek duymuyorum
Mesela bugünkü kahvaltıda FETÖ’den kaç akademisyen hakkında işlem yaptınız FETÖ yapılanması halen Üniversitede etkin mi gibi sorular hazır kıta iken sormadım Rektör Mazhar Bağlı’ya.. Ancak konuşmalarından edindiğim ve yaptığım gözlemlere göre Rektör Mazhar Bağlı’ya hem üniversite hemde kent için bir şeyler yapmak istiyor fakat Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan gibi yalnız kalmış oda Nevşehir’de…
Bir de başka anomali var!
Basın toplantısının başında “özel bir sohbettir, lütfen kaynak belirterek yazılmasın” uyarısı yapılmayan...
Ancak sonuna doğru, “Bu sözler ağzımızdan verilmesin” denen...
Ne kadarı “özel” ne kadarı “açık” anlaşılmayan bir “ortaya karışık” model.
İster kızın ister yanlış deyin önce bir birimizin görüşlerine saygı duymalıyız Basın camiası olarak sonra biri soru sorduğu zaman onun sorusu sana ters gelse dahi sana sormadığını bilmek lazım Nitekim Nevşehir Hacıbektaş Üniversitesinin rektörü Mazhar Bağlı’nın bugün kahvaltılı basın toplantısında neredeyse ALKOL kavgası , tartışması çıkacaktı. İçki fabrikasının yanındaki bir okul konusunda sevgili meslektaşım gayet güzel ve bir o kadar düşündürücü soru sordu. Sen içmiyorsun ben içiyorum kısır döngüsüne döndü. YAZIK VALLAHİ YAZIK !
Böylece çatal bıçak sesleri arasında, menemenli, yumurtalı , patates kızartmalı tadında bir basın toplantısı kalıyor geriye. Halbuki o kadar diyorum kuş sütünü koymayı unutmayın diye maalesef gene unutmuşlar….. Üniversitede daha farklı bir kaynaşma beklerdim sonuçta eğitim ve öğretimde şehrin gözdesi bir yer ancak geleni de kendimize benzettik vesselam HADİ BUYRUN AFİYET OLSUN