Bugün 24 Temmuz Gazeteciler Günü, başta Nevşehir’de görev yapan gazeteciler olmak üzere hayırlı uğurlu olsun. Bu günümüzde bizlerin bu gününü kutlayan herkesede teşekkür ederim.
Yaklaşık 6 Yıldır karınca kararınca Nevşehir'de görev yapan kimilerin beğendiği,kimilerinin hoşuna gitmediği kimilerinin ise ağa babalarına yaptığımız haberler sonrası sosyal medya hesaplarında laf atan hakaret edilen bir basın mensubu olarak içim biraz buruk.
Nedeni ise HER YIL OLANIN BU YILDA OLMASI. Ve ben Her yıl böyle bir yazı yazmam
Nedense 10 Ocak çalışan gazeteciler günü olsun,24 Temmuz Basın Bayramı olsun biz gazeteciler anlı şanlı Başkanlar ,Bürokratlarca, siyasiler , seçilen ve atananlar tarafından unutuluruz.
Ve Tepki vereceğimize hala içimizden bazıları bu anlı şanlıların karşısında el pençe divan durmaz mı sinir olurum. Aslında Kendimizi de yargılayarak balık baştan kokar diyelim.
Yaşanabilir bir kent için uğraş verirken, toplumsal huzur ve barışı tesis anlamında elimizi taşın altına koyarken, halkın gözü, kulağı ve sesi (başka uzuvlar varsa onları da siz ekleyin) iken, ne yazık ki bazı kurumlar, özellikle siyasi cenah ve sivil toplum kuruluşları, bugünü hatırlamazlar, rastladıkları zaman da kerhen de olsa ‘yahu unuttuk, bayramınız kutlu olsun!’ derler.
İçinden de, ‘deliye her gün bayram!’ demezlerse adam değilim. Samimiyetten uzaklar… Çünkü riyakarlık, iki yüzlülük meslek edinilmiş bu şehirde. Her şey sahte, her şey göstermelik.
Kendi işleri , seçim , adaylıkları yada bir tanıtımları oldumuydu gazetecileri hemen bir yemekte kahvaltıda sırf işleri yaptırmak , kamera karşısında bir fotoğrafının olması için çaba gösterenler esas Gazetecilerin günü olan GAZETECİLER GÜNÜNDE yani sene de 2 gün bırakın yemek ve kahvaltıyı, bir çay sohbeti ile olsun Gazeteciler bir araya getiremezler. Neden çünkü işleri düşmemiştir Bu günlerde……
Peşinen söylemem gerekirse şahsım adına söylüyorum önümüzde yerel seçimler var her seçimde olduğu gibi seçimlerde çağrılan hiçbir yemekli toplantıya katılmayacağım. O kurumla ilgili yazılarda da ketum davranacağım. Ben zaten çok fazla yemek toplantılarına katılmıyorum. Bazen zorunlu ve hatır kırılmasın babından katıldıklarım oluyordu.
Ama Nevşehir’de bir babayiğit çıksa ve Gazetecilerin basın Bayramını kutlayan bir program yapsa seve seve katılırdım. İşin düştüğünde, “yakama bit pire dadandı yetiş Gazeteci” diye bas bas bağıranlara gazeteciden iyi kimse yok. Ama işin düşmezse ne hatırlayan nede soran oluyor. İşin zaten kolayı bulundu internet üzerinden bir kutlama mesajı ile olay geçiştiriliyor.
Zaten Gazetecinin yılda iki günü oluyor, bu günlerde hatırlanmayan Gazeteci ne zaman hatırlanır anlamış değilim. Gerçi sadece 2 gün hatırlamamak lazım özellikle yerel basını…
Şimdi gelelim Sayın Belediye Başkanı Atilla Seçen’e basın Bayramında oda diğer siyasetçiler gibi sınıfta kaldı. Kuru bir mesajla geçiştirdiğini sandı belkide.... Ben ondan büyük performans bekliyordum açıkcası. Ancak göreve en sonra gelen olan biri olarak gerçekten beni hayal kırıklığına uğrattı. Gerçi bir önceki Nevşehir Belediye Başkanı Hasan Ünver, basın camiasından geldi de ne oldu diyenler vardır.Ne diyelim haklısınız….
KİMSE DERDİNİZİ SORMAZ
Evet bugün 24 Temmuz, Basın Bayramı…
Klasik ifadeler, bayatlamış ama hiçbir zaman da unutulmayan ezberleme övgüler, samimi olmayan pohpohlamalar, göstermelik dilekler falan, fıstık…
Gerçek olan şu, toplumsal yaşamın önemli kurumlarından olan basın-yayın kuruluşları, her zaman derler ya, toplumun gözü, kulağı ve sesi…
Bir burnu kalıyor geriye. Fırsat olsa, unutmasalar tüm uzuvlarımızı sayacaklar.
Sözde, demokrasimizin 4.kuvvetiyiz.
Bugün, önemli bir gün GAZETECİLER için.
Sizler, herkesin derdine koşarsınızda, kimse sizin de derdiniz nedir diye sormaz?
Sıkıntınız nedir diye sormaz?
Sorunlarınız nedir diye sormaz?
Bugün, herkes demeç verirler.
Günün önemi hakkında!
Bugün sizin emeğinizin günüdür.
ŞİMDİDE BEN TEŞEKKÜR EDEYİM ! Ne kadar çok gazeteci ve gazete olursa o kadar çok sevinirim. Yoksa bayram gelmiş neyime…
24 Temmuz Gazeteciler Günü nedeniyle, sadece bir gün değil her gün yanımda eşim ve çocuklarıma çok teşekkür ediyorum.
Ayrıca hem maddi hemde manevi olarak her daim destekçim olan hatta onları bile eleştirir haber yaptığımda haber kaldırmak için dahi olsa aramayan dostlarıma her anımda yanımda olan bir elin parmağını geçmeyen İstihbarat ekibine ve yol arkadaşlarıma teşekkür eder, meslektaşlarımın da bu özel günlerini kutlarım.
Nevşehir Valisi İlhami Aktaş , Milletvekilleri Mustafa Açıkgöz, Yücel Menekşe ve Faruk Sarıaslan çok çok teşekkür ederim.
“Basın bizim, gözümüz, kulağımız… Bu kentin ilerlemesinde, gelişmesinde basının payı büyük, onlar yasama, yürütme ve yargıdan sonra dördüncü kuvvet değil, bize göre birinci kuvvet” diye pohpohlayan sözde basın dostları…
Neredesiniz ?
Ne var yani, bir gün samimi olsanız, bir gün haberinizde yanınızda olan abasını hatırlasanız, bir gün olsun sözünüzde dursanız, bir kere de olsa içinizden geldiğince hareket etseniz, ne olur yani, kıyamet mi kopar, yoksa ölür müsünüz? Gerek bu günümüzde gerekse normal günlerde aramayan sormayan ancak azıcık tabiri caizse kuyruklarına bastığımız zaman yada eleştirince telefonlara sarılanlara da teşekkür ediyorum.
*
Her daim yanımızda olan Gazeteciler Cemiyeti Başkanları Osman Koca ve Bayram Ekici’ye de buradan teşekkür ediyorum… Kalın sağlıcakla
Bu mesleği hakkıyla yapan tüm basın mensubu arkadaşlarımın emeğine sağlık diyorum. Maalesef Türkiye'de basının bugünü bayram olarak kutlayacağı bir durum mevcut değildir. Dileğim özgür ve ilkeli bir basının var olduğu bir gün haline gelmesidir ülkemin. Her şeye rağmen bu mesleği hakkıyla yapan tüm gazetecileri, ilkeli duruşundan dolayı tebrik ediyorum.