MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli teşkilatlar için genelge yayınladı ve Uyarıda Bulundu İçerisinde Nevşehir’inde olduğu ve tüm teşkilatlara gönderilen genelgede Türkiye’nin huzur ve bekası için güç birliği yapıldığı, MHP’nin kökünden kopmadığı, kaynağından ayrılmadığı ifade edildi. MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli Hiçbir tahrike, hiçbir kışkırtmaya, hiçbir kanunsuz eylem ve gösteriye iltifat ve itibar edilmemesi konusunda teşkilatları uyardı. Bitmeyen düşmanlıkların, tükenmeyen hesapların, devamlı büyüyen siyasi ve ekonomik operasyonların Türk ve İslam dünyasının nefes borularını kesme ve koparma hedefine sabitlendiğine işaret eden MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, ‘Türkiyemiz sahip olduğu tarihi zenginlikle, taşıdığı kültürel mirasla insanlık âleminde inkâr ve ihmal edilemeyecek bir seviyededir’ bu nedenle asırlardır tüm gözlerin Türkiye’nin üzerinde olduğu tüm dikkatler ülkemizde ve içinde bulunduğu geniş coğrafyadadır. Anadolu ve mücavir bölgelerden dünyanın kalp atışı duyulmaktadır. İnsanlık huzura ulaşacaksa, yerküre sükûta erecekse, bunun ön şartı hem Anadolu’nun hem de komşu coğrafyaların tam anlamıyla dirliğe ve istikrara kavuşmasıdır. Bu kavuşma hali gerçekleşmeden barış arayışları, düzen çabaları sonuç veremeyecek, dahası veremeyecektir. Sahip olduğumuz stratejik değer ve küresel prestij bütün gizli hesapların ya içimizde ya da etrafımızda görülmesine yol açmaktadır. Karşımızdaki birikmiş ve bilenmiş karanlık senaryoların iç yüzünü yorumlamak için öncelikle nasıl bir maziden geldiğimiz, hangi badireleri geçtiğimiz, nereye varmak istediğimiz net bir şekilde idrak ve ifade edilmelidir. Bitmeyen düşmanlıklar, tükenmeyen hesaplar, bırakınız azalmasını, devamlı büyüyen siyasi ve ekonomik operasyonlar Türk ve İslam Dünyasının nefes borularını kesme ve koparma hedefine sabitlenmiştir” diye konuştu. Milliyetçi Hareket Partisi’nin bu yüksek tehdidi gördüğünü ve yorumladığını ifade eden MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli tarafından yayınlanan teşkilat genelgesinde şu görüşlere yer verildi:“Küresel güçlerin ilgi ve hatta işgal sahası uzun bir süredir Avrasya ve Afrika jeopolitiğidir. Bu itibarla her taşın altında şer bir plan gizlidir. Ağır sorunlarıyla ülkemizi kuşatan Balkanlar, Kafkaslar ve Ortadoğu bölgeleri stratejik ve zorlu bir üçgeni andırmakta, anımsatmaktadır. Türkiye ise bu üçgenin merkezindedir. Bu jeopolitik tablodan mülhem olmak üzere, ülkemiz çevresindeki her olumsuzluğa, her karmaşaya, her karışıklığa ister istemez açık ve müsait hale gelmektedir. “Türk milletinin sahip olduğu yaşama ve gelişme azmi, tarihi tecrübe, istiklaline ve onuruna düşkünlüğün en büyük milli sermayesi olduğunu, “Bu milli sermayenin çarçur edilmesine izin vermeyeceğiz, yağma ve talanına müsaade etmeyeceğiz. Türklüğün Anadolu coğrafyasında nice mücadelelerle kurduğu Selçuklu ve Osmanlı medeniyetleri ile varoluşumuzun son destanı olan Milli Mücadelemiz bekamızın başlıca ilham ve kuvvet kaynaklarıdır. Bu itibarla ilham sönmeyecek, kuvvet eskimeyecek, eksilmeyecektir. 1910’lu, 1920’li yıllar, Türk milletinin üzerinde kara bulutların dolaştığı sancılı ve zorlu yıllar olarak milli hafızalara mühür vurmuştur. Büyük bir imparatorluğun enkazı altında tarih sahnesinden çekilmesi beklenen bir millet, çetin şartlarda çevik bir irade göstererek bağımsızlığını korumasını bilmiş, yeniden doğrulmayı başarmıştır. Milli Mücadelemizin hemen ardından başlayan siyasi ve hukuki hamleleri, daha sonra sanayileşme çabaları izlemiştir. Türkiye her defasında zorlukları aşmış, belaları defetmiştir. 23 Nisan 1920’de ‘milli hâkimiyet’ ilkesinin, 29 Ekim 1923’te de Cumhuriyet’in ilanıyla şekillenen temel siyasi tercih, çok partili siyasi hayata geçiş ile birlikte yeni bir anlam, yeni bir içerik, yeni bir ruh kazanmıştır. 16 Nisan 2017 halkoylamasında bizzat Türk milleti tarafından kabul edilen cumhurbaşkanlığı hükümet sistemi de önümüze kalıcı ve kuşatıcı bir ufuk açmıştır. Fakat on yıllardır, üzerimizde oynanan oyunlar sistematik olarak artış göstermiş, terör saldırıları, haçlı hevesleri, Türk düşmanlığı sürekli yaygınlaşmış, Türkiye’den intikam arayışları yoğunlaşmıştır. Şu anda Türkiye olağanüstü bir beka mücadelesi vermektedir. Yüz yıldır kapanmamış hesaplar terör örgütleri eliyle görülmek istenmektedir. Zalimler karşımızda saf saf dizilmiş, öbek öbek toplanmışlardır.
“Türkiye’nin sınırlarında ve sınırlarının etrafında hiçbir hain örgüt ve niyet barınamayacak”
Türk milletinin varlığına ve güvenliğine gölge düşmemesi için tetikte ve teyakkuzdadır “12’nci gününe giren Zeytin Dalı Harekâtı devlet ebed müddet, millet ebed müddet şuurunun bir gereği, kaçınılmaz bir ihtiyacıdır.
“Milliyetçi-Ülkücü Hareket’in oyunları bozarak bugünlere geldi. Saldırıları göğüsleyerek, karanlık senaryoları yırtarak varlık ve birliğini korumuştur. FETÖ’nün operasyonları, siyasi şantajlar, mesnetsiz suçlamalar, hayasız dedikodular, imza anarşisi, olağanüstü kurultay çığırtkanlıkları çok şükür kalemizin duvarlarını aşamamıştır. Komplo mucitleri, fitne mimarları, işbirlikçilik markaları ve kriz müellifleri her defasında üç hilale cephe almışlar, farklı kılık ve suretlere bürünerek MHP’yi küçültmeye, eritmeye kalkışmışlardır. Partimizi yapay süreçlerle meşgul etmek, kronik bunalım partileri gibi hizipleştirerek gözden düşürmek, liderinde ve yöneticilerinde itibar kaybına yol açmaya yeltenmek ve en önemlisi giderek tehlikeye sürüklenen ülkemizin önündeki en büyük milli direnç gücünü zayıflatmak bariz olarak amaçlanmıştır. Ancak hiçbir şer niyet, hiçbir hain ittifak, kökü dışarıda hiçbir karanlık odak başarıya ulaşamamış, sonuç alamamıştır. Milliyetçi Hareket Partisi’ni kötü emellerine alet etmek isteyen malum çevreler, içimizden devşirdikleri küçük bir grupla zalim gayelerini hayata geçireceklerini hesap etseler de, bunda muvaffak olamamışlardır. “Milliyetçi Hareket Partisi’nin durduğu yer Türk Milleti’nin yanı ve tarafıdır. Türkiye ise savunduğumuz büyük fikir ve ülkülerin hamd olsun güzergahındadır. Sorumluluğumuz elbette büyüktür. Çizgimizde en ufak kırıklık yoktur. Yürüyüşümüzde aksaklık, fikirlerimizde dağınıklık, ülkülerimizde karışıklık da yoktur. Nihai olarak 18 Mart 2018’de 12’nci Olağan Büyük Kurultayımız emsalsiz bir vakarla bizzat iradenin sahibi Milliyetçi Ülkücü Hareket’in muazzez takdir ve tercihiyle yapılacaktır.
“Hiçbir tahrike, hiçbir kışkırtmaya, hiçbir kanunsuz eylem ve gösteriye iltifat ve itibar edilmeyecektir.
-12’nci Büyük Kurultayımız tarihi bir katılımla yapılacaktır. Bu nedenle kurultayımızın havasını koklamak, duygu seline ortak olmak, milliyetçi ruha destek vermek isteyen her vatandaşımız davet edilecektir. 18 Mart 2018’de hem Çanakkale Deniz Zaferi’nin yıldönümü yad edilecek, hem de Türk milliyetçileri yeni bir zafer umuduyla tarih yazacaklardır. Şimdiden parti teşkilatlarımız buna müzahir hazırlıklarına başlayacaklar, milletimiz kurultaydan tam anlamıyla haberdar edilecektir.– Türkiye yüksek risk ve tehlikelerle boğuşmaktadır. Bu itibarla hiçbir tahrike, hiçbir kışkırtmaya, hiçbir kanunsuz eylem ve gösteriye iltifat ve itibar edilmeyecektir.
– Milliyetçi Hareket Partisi’nin kapısı, gönlünde vatan ve millet sevgisi bulunan herkese açıktır. Kırgınlıklar giderilecek, dargınlıklar bitirilecek, gönüller fethedilecek, eller tutulacak, tam bir buluşma, tam bir kavuşma hali yaşanacaktır. Konuyla ilgili tüm teşkilatlarımız seferberlik ruhuyla çalışacaklardır.
– Her zaman olduğu gibi partimizle uğraşan, fitne ve fücur aşılamaya çalışan odaklar görülecektir. Sosyal medya başta olmak üzere, farklı zemin ve platformlarda asılsız ve uyduruk hiçbir iddia, söylem, ifade, haber, yorum, yayın, haber ve değerlendirmeye kulak asılmayacaktır. Bunlara karşı ise hukukun çizdiği istikamet takip edilecek, kanuni müracaatlar gecikmeksizin yapılacaktır..
– Partimizin sembollerini çağrıştıran, istismar eden veya kullanan bizim dışımızdaki yabancı dernek, parti, kurum gibi oluşumlardan uzak durulacak, bu gruplarla bağımızın olmadığı kamuoyuna anlatılacaktır.
– Dengeli ve sabırla oluşturulan güveni sarsmak ve siyasetimizi yalnızlaştırmak için yapılacak tahriklere dikkat edilecek, bu hassas ortamda gerilim, tartışma ve çatışmadan mutlaka kaçınılacaktır.
– Partimize doğrudan nüfuz edemeyen odakların, eski ülkücü veya eski MHP’li sıfatı ile bilinen şahıslar üzerinden makale, toplantı, söyleşi gibi faaliyetlerle dava arkadaşlarımızı yönlendirme, duruşumuzu sorgulatma arayışlarına karşı uyanık olunacak, bunların gerçek yüzleri ve maksatları konusunda partililerimiz uyarılacaktır.
– Partimizin düzenlediği toplantı ve kararlaştırılmış kampanyalarının haricinde münferiden hareket ve tepki gösterilmeyecek, Genel Merkezin belirlediği işaret, slogan, marş, sembol ve kavramlar dışında materyal kullanılmayacak, tanıtım disiplinine mutlak riayet edilecektir.
– Ortak fikir ve tutum oluşturmak için genel başkan açıklamaları, mesajları, genelgeleri ve grup konuşmaları hassasiyetle takip ve analiz edilecek, politik ve ideolojik söylemlerin sınırı bu esaslar üzerinde çizilecektir.”
“Milliyetçi Hareket Partisi’nin değişmediğini, dönüşmediğini ama sürekli gelişmeyi, sürekli özüne bağlı kalarak büyümeyi bildi “Türkiye’nin maruz kaldığı sıcak ve yakın tehditlerin aşılabilmesi için yeşermiş ahlaki ve milli ittifak ruhunun beka ve birliğimizi teminat altına alıp küresel ve bölgesel kanlı operasyon ve oluşumlara karşı set çekeceği çok iyi bilinmelidir. Huzur ve beka için güç birliği yaptığımız meydandadır. Milliyetçi Hareket Partisi kökünden kopmamış, kaynağından ayrılmamıştır. Ne yapıyorsak Türk milleti içindir. Neyi amaçlıyor, neyi arıyorsak Türklüğün ve Türkiye’nin bekasına yöneliktir. Türk milliyetçileri, vatanı ve milleti için hiçbir hesap yapmadan canını bile seve seve veren, vermeye gönüllü olan bir ruhun ve inancın temsilcisidir. Bugün dönüp geriye baktığımızda yaşanan acıları, çekilen çileleri hatırlamamak, iliklerimize kadar hissetmemek mümkün değildir. Cenab-ı Allah’tan en büyük dileğim, bu ülke ve milletin zor ve acılı durumlarla karşı karşıya kalmaması, kaldığı zamanlarda da milli dayanışma, kaynaşma ve kenetlenme ruhunun harekete geçmesidir. Tarihi bir davanın, çilekeş bir Hareket’in bugünkü temsilcileri olarak, emaneti en güzel şekilde koruyup gelecek nesillere teslim etmek bizim boynumuzun borcudur. Türk milliyetçileri, milli görev ve sorumluluklarının idraki içinde emaneti kırıp dökmeden, günlük hesaplar içinde çarçur etmeden yarınlara ulaştıracak siyasi akla ve şuura sahiptir. Ve bunun da gereği şu an onurla yapılmaktadır. Unutulmasın ki yolumuz açık, önümüz parlak, gelecek ay yıldızlı al bayrağın altındadır. Ülkemizin ve milletimizin ağır bir tahribatla yüz yüze kaldığı son yıllarda Milliyetçi Hareket Partisi’nin duruşu, çözülmeye çalışılan milli birlik ve kimliğin en önemli güvencesi, milli devlet yapımızın devamında en sağlam dayanağıdır. İnancım odur ki, partimizin ve dava arkadaşlarımızın yarım asırlık mücadelesi, sahip oldukları yüksek ahlak ve sorumluluk duygusu, tuzak ve hilelere karşı uyanık duruşları ve tesirlerden uzak duran bağımsız karar verme tutumları millet ve mahşeri vicdan tarafından mükâfatlandırılacaktır. Bu duygu ve düşüncelerle tereddütsüz ve inanmış mücadeleleriyle Üç Hilal’i yükselten her dava arkadaşıma şükranlarımı sunuyor, başarılar diliyor, her birisini Cenab-ı Allah’a emanet ediyorum. Ne mutlu Türk’üm diyene” dedi
“Türkiye’nin sınırlarında ve sınırlarının etrafında hiçbir hain örgüt ve niyet barınamayacak”
Türk milletinin varlığına ve güvenliğine gölge düşmemesi için tetikte ve teyakkuzdadır “12’nci gününe giren Zeytin Dalı Harekâtı devlet ebed müddet, millet ebed müddet şuurunun bir gereği, kaçınılmaz bir ihtiyacıdır.
“Milliyetçi-Ülkücü Hareket’in oyunları bozarak bugünlere geldi. Saldırıları göğüsleyerek, karanlık senaryoları yırtarak varlık ve birliğini korumuştur. FETÖ’nün operasyonları, siyasi şantajlar, mesnetsiz suçlamalar, hayasız dedikodular, imza anarşisi, olağanüstü kurultay çığırtkanlıkları çok şükür kalemizin duvarlarını aşamamıştır. Komplo mucitleri, fitne mimarları, işbirlikçilik markaları ve kriz müellifleri her defasında üç hilale cephe almışlar, farklı kılık ve suretlere bürünerek MHP’yi küçültmeye, eritmeye kalkışmışlardır. Partimizi yapay süreçlerle meşgul etmek, kronik bunalım partileri gibi hizipleştirerek gözden düşürmek, liderinde ve yöneticilerinde itibar kaybına yol açmaya yeltenmek ve en önemlisi giderek tehlikeye sürüklenen ülkemizin önündeki en büyük milli direnç gücünü zayıflatmak bariz olarak amaçlanmıştır. Ancak hiçbir şer niyet, hiçbir hain ittifak, kökü dışarıda hiçbir karanlık odak başarıya ulaşamamış, sonuç alamamıştır. Milliyetçi Hareket Partisi’ni kötü emellerine alet etmek isteyen malum çevreler, içimizden devşirdikleri küçük bir grupla zalim gayelerini hayata geçireceklerini hesap etseler de, bunda muvaffak olamamışlardır. “Milliyetçi Hareket Partisi’nin durduğu yer Türk Milleti’nin yanı ve tarafıdır. Türkiye ise savunduğumuz büyük fikir ve ülkülerin hamd olsun güzergahındadır. Sorumluluğumuz elbette büyüktür. Çizgimizde en ufak kırıklık yoktur. Yürüyüşümüzde aksaklık, fikirlerimizde dağınıklık, ülkülerimizde karışıklık da yoktur. Nihai olarak 18 Mart 2018’de 12’nci Olağan Büyük Kurultayımız emsalsiz bir vakarla bizzat iradenin sahibi Milliyetçi Ülkücü Hareket’in muazzez takdir ve tercihiyle yapılacaktır.
“Hiçbir tahrike, hiçbir kışkırtmaya, hiçbir kanunsuz eylem ve gösteriye iltifat ve itibar edilmeyecektir.
-12’nci Büyük Kurultayımız tarihi bir katılımla yapılacaktır. Bu nedenle kurultayımızın havasını koklamak, duygu seline ortak olmak, milliyetçi ruha destek vermek isteyen her vatandaşımız davet edilecektir. 18 Mart 2018’de hem Çanakkale Deniz Zaferi’nin yıldönümü yad edilecek, hem de Türk milliyetçileri yeni bir zafer umuduyla tarih yazacaklardır. Şimdiden parti teşkilatlarımız buna müzahir hazırlıklarına başlayacaklar, milletimiz kurultaydan tam anlamıyla haberdar edilecektir.– Türkiye yüksek risk ve tehlikelerle boğuşmaktadır. Bu itibarla hiçbir tahrike, hiçbir kışkırtmaya, hiçbir kanunsuz eylem ve gösteriye iltifat ve itibar edilmeyecektir.
– Milliyetçi Hareket Partisi’nin kapısı, gönlünde vatan ve millet sevgisi bulunan herkese açıktır. Kırgınlıklar giderilecek, dargınlıklar bitirilecek, gönüller fethedilecek, eller tutulacak, tam bir buluşma, tam bir kavuşma hali yaşanacaktır. Konuyla ilgili tüm teşkilatlarımız seferberlik ruhuyla çalışacaklardır.
– Her zaman olduğu gibi partimizle uğraşan, fitne ve fücur aşılamaya çalışan odaklar görülecektir. Sosyal medya başta olmak üzere, farklı zemin ve platformlarda asılsız ve uyduruk hiçbir iddia, söylem, ifade, haber, yorum, yayın, haber ve değerlendirmeye kulak asılmayacaktır. Bunlara karşı ise hukukun çizdiği istikamet takip edilecek, kanuni müracaatlar gecikmeksizin yapılacaktır..
– Partimizin sembollerini çağrıştıran, istismar eden veya kullanan bizim dışımızdaki yabancı dernek, parti, kurum gibi oluşumlardan uzak durulacak, bu gruplarla bağımızın olmadığı kamuoyuna anlatılacaktır.
– Dengeli ve sabırla oluşturulan güveni sarsmak ve siyasetimizi yalnızlaştırmak için yapılacak tahriklere dikkat edilecek, bu hassas ortamda gerilim, tartışma ve çatışmadan mutlaka kaçınılacaktır.
– Partimize doğrudan nüfuz edemeyen odakların, eski ülkücü veya eski MHP’li sıfatı ile bilinen şahıslar üzerinden makale, toplantı, söyleşi gibi faaliyetlerle dava arkadaşlarımızı yönlendirme, duruşumuzu sorgulatma arayışlarına karşı uyanık olunacak, bunların gerçek yüzleri ve maksatları konusunda partililerimiz uyarılacaktır.
– Partimizin düzenlediği toplantı ve kararlaştırılmış kampanyalarının haricinde münferiden hareket ve tepki gösterilmeyecek, Genel Merkezin belirlediği işaret, slogan, marş, sembol ve kavramlar dışında materyal kullanılmayacak, tanıtım disiplinine mutlak riayet edilecektir.
– Ortak fikir ve tutum oluşturmak için genel başkan açıklamaları, mesajları, genelgeleri ve grup konuşmaları hassasiyetle takip ve analiz edilecek, politik ve ideolojik söylemlerin sınırı bu esaslar üzerinde çizilecektir.”
“Milliyetçi Hareket Partisi’nin değişmediğini, dönüşmediğini ama sürekli gelişmeyi, sürekli özüne bağlı kalarak büyümeyi bildi “Türkiye’nin maruz kaldığı sıcak ve yakın tehditlerin aşılabilmesi için yeşermiş ahlaki ve milli ittifak ruhunun beka ve birliğimizi teminat altına alıp küresel ve bölgesel kanlı operasyon ve oluşumlara karşı set çekeceği çok iyi bilinmelidir. Huzur ve beka için güç birliği yaptığımız meydandadır. Milliyetçi Hareket Partisi kökünden kopmamış, kaynağından ayrılmamıştır. Ne yapıyorsak Türk milleti içindir. Neyi amaçlıyor, neyi arıyorsak Türklüğün ve Türkiye’nin bekasına yöneliktir. Türk milliyetçileri, vatanı ve milleti için hiçbir hesap yapmadan canını bile seve seve veren, vermeye gönüllü olan bir ruhun ve inancın temsilcisidir. Bugün dönüp geriye baktığımızda yaşanan acıları, çekilen çileleri hatırlamamak, iliklerimize kadar hissetmemek mümkün değildir. Cenab-ı Allah’tan en büyük dileğim, bu ülke ve milletin zor ve acılı durumlarla karşı karşıya kalmaması, kaldığı zamanlarda da milli dayanışma, kaynaşma ve kenetlenme ruhunun harekete geçmesidir. Tarihi bir davanın, çilekeş bir Hareket’in bugünkü temsilcileri olarak, emaneti en güzel şekilde koruyup gelecek nesillere teslim etmek bizim boynumuzun borcudur. Türk milliyetçileri, milli görev ve sorumluluklarının idraki içinde emaneti kırıp dökmeden, günlük hesaplar içinde çarçur etmeden yarınlara ulaştıracak siyasi akla ve şuura sahiptir. Ve bunun da gereği şu an onurla yapılmaktadır. Unutulmasın ki yolumuz açık, önümüz parlak, gelecek ay yıldızlı al bayrağın altındadır. Ülkemizin ve milletimizin ağır bir tahribatla yüz yüze kaldığı son yıllarda Milliyetçi Hareket Partisi’nin duruşu, çözülmeye çalışılan milli birlik ve kimliğin en önemli güvencesi, milli devlet yapımızın devamında en sağlam dayanağıdır. İnancım odur ki, partimizin ve dava arkadaşlarımızın yarım asırlık mücadelesi, sahip oldukları yüksek ahlak ve sorumluluk duygusu, tuzak ve hilelere karşı uyanık duruşları ve tesirlerden uzak duran bağımsız karar verme tutumları millet ve mahşeri vicdan tarafından mükâfatlandırılacaktır. Bu duygu ve düşüncelerle tereddütsüz ve inanmış mücadeleleriyle Üç Hilal’i yükselten her dava arkadaşıma şükranlarımı sunuyor, başarılar diliyor, her birisini Cenab-ı Allah’a emanet ediyorum. Ne mutlu Türk’üm diyene” dedi