Fransa’daki olayları ibretle ve çok dikkatli
izlemek gerek. Tek karesini dahi kaçırmadan hem de. Çünkü bu olay basit bir
nümayiş, rastgele bir vandallık, geçici bir petrol zammı meselesi değildir.
Hatırlayınız, kendilerine egemen güç
diyenlerin Libya’da, Ürdün’de, Irak’ta, Suriye’de dizayn etmek istedikleri
düzenin başka bir versiyonu sahnede.
Hemen her ülkede masumane bir başkaldırış
şeklinde ortaya çıkan protestolar zamanla kimsenin de ummadığı bir noktaya
geliyor ki artık o saatten sonra ne polisiye tedbirler, ne de başka bir yöntem
durdurmaya kâfi gelmiyor ki devamında orantısız güce kadar varıyor.
Müslüman ülkelerde küresel güçlerin ne
yapmak istediğini üç aşağı beş yukarı anlamak mümkün de gelişmiş ülkeler diye
adlandırılan, demokrasinin tavan yaptığı, kişisel özgürlüklerin Nirvana’ya
çıktığı ülkelerde niye olur ki bu olaylar?
Aslında bunu anlamak için biraz geniş bir
açıdan bakmak gerekiyor.
İster kabul edelim ister etmeyelim dünyanın
süper gücü ne Amerika ne Çin ne de İngiltere. Dünyanın süper gücü iki aile.
ROTHSCHİLD VE ROCKEFELLER.
Ülkelerin bile nasıl yönetileceklerine bu iki
aile karar veriyor. Eğer, hangi ülke olursa olsun seçilen ülke liderlerinin
geri planına bakın, anlarsınız. Bu iki aileden herhangi biri- artık hangisi o
ülkede güçlüyse- onun işaret ettiği lider iktidara gelir ve onların isteği doğrultusunda
hareket eder.
Evangelist Trump da Rothschild tezgahından
geçen Makron da bu ailelerin seçtiği ve vitrine koyduğu kişilerdir. Şimdi
ekonomik gücü elinde bulunduran bu iki ailenin her hangi birinin çıkarlarına
ters düşen bir gelişme oldu mu o ülkenin geleceği karanlık demektir.
Makron’un fişi Ortadoğu politikasıyla
çekilmişti zaten. Nato yerine AB askeri nanesi de tüy dikti. Bu mesele sadece
Fransa’yla sınırlı da kalmaz. Bakınız ufak ufak Belçika ve Hollanda’ya
sıçramaya başladı. İngiltere’yi de AB meselesinden sallamaya çalışıyorlar.
Duralım mı çıkalım mı derken gerim gerim gerecekler.
SARI
YELEK bir sembol.
Liderleri kim? Bu kadar geniş çaplı bir
başkaldırış organize olmadan yapılabilir mi?
Her yaş grubundan, her cinsiyetten insan
var. Bir sendikaya, bir partiye ya da yeni kurulan bir örgüte mensup değiller.
Peki, nasıl bu kadar organizeler.
Sosyal medya aracılığı ile bu kadar komplike
bir eylem mümkün mü?
Bu işin içinde başka bir şey olmalı.
Evet var.
Bu işin altında bu işi organize eden ve
sonucu ne olursa olsun sorumluluk almayacak bir güç var. O da küresel güç.
Yani biraz önce sözünü ettiğim aile.
Fransa yeniden dizayn edilecek, hatta pek
çok ülke de bu sıcak akımla dizayn edilecek. Eylem laf olsun diye yapılıyor
amaç terör estirerek “yeter artık” noktasına getirmek. Yoksa hükümet geri adım
attı, zammı çekti hatta seneye de yok. E, daha ne bitmesi gerekmez mi?
Hayır.
Bitmez, bitmeyecek. Ne zamana kadar? Yeni
bir dünya düzeni tablosu neyi gerektiriyorsa o ana kadar pek çok ülke bundan
etkilenecek.