Yaklaşık 3-4 gündür bir çok haberi yazıp yeniden çiziyorum. Nevşehir gerçeklerini yazmaya tam yeniden başlıyoruz dediğimde yine kalem elimden kayıp gidiyor. Ben kaleme alamadığım için yazıyı pc’ye dökecek kişide 3-4 gündür ne yapacağız abi diye soruyor.
Haberlerimiz yavaşladı. Rutin haber yayın yapan medyalar gibi olduk diyor.
Bugün günlerden 07 Şubat 2018 Çarşamba yine saatlerdir bir konu belirlemeye çalışıyor sonra yazıp tekrar siliyorum. Bugün canım yazı yazmak istemiyor. Bugün canım Zeytin Dalı bölgesinde olmak istiyor. Onların terini silmek, sırt çantalarını taşımak istiyorum.
Evladımdan 4-5 yaş büyük ağabeyleri benim rahat yaşamam için çabalarken benim ruhum rahat duramıyor. Onlara dokunma mesafesinde olmak ve o mesafede kalmak istiyorum.
Aklım ve elim gerçekten bugün bir şey yazmak istemiyor. Ruhum ise içi içine sığmıyor. Birisi konuşmak ve haykırmak istiyor diğeri sessiz bir şekilde protesto etmek.
Öfkem atılan havan topu ve füzelerin müttefik ülkelerden gelmesine, 28 yaşındaki daha dün toprağa verdiğimiz Gülşehirli şehidim Şahin Kaya’nın şehadatini Batı’ya anlatmak istememize. Benim meşrûiyetim ruhumda, Mehmetçiğin temiz kanında ve bu ülkenin insanının ferasetinde. Nevşehir’de olmak iç Anadolu olmak bana daha gerçekçi duygular yaşatıyor belki de…
Devletimizden ve Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdooğan bir ricam var siz aradan bir çekilin bu Batı’yı bize bırakın. Diplomatik mesaj vermekten artık vazgeçin. Biz onlarla gerçek dünyada ve sosyal medya üzerinden demokratik bir şekilde hesaplaşalım.
Onların sahte destek mesajlarını yüzlerine birebir çarpalım. Neymiş efendim Türkiye’nin güvenliğini sağlama hakkımız varmış. Türkiye’nin güvenliğinden onlar da endişe duyuyorlarmış.
Sahtekarlar sizin şuan destek verdiklerinizin verdiği silahlar yüzünden Türkiye’nin sınır güvenliği tehlikede, sizin yüzünüzden 124 adet roket ve ondan daha çok havan mermisi bir hafta içinde şehirlerimize atıldı. Askerlerimiz ve sivil vatandaşlarımız şehit edildi. Gülşehirli askerimiz gibi nice Şahinler sizin yüzünüzden ailesinden , çocuğundan ve eşinden ayrı düştü.
*** HA BİDE NE İŞİMİZ VAR ORADA DİYENLERİMİZ VAR ! ***
Dün Gülşehirli şehit Şahin Kaya’nın cenazesi öncesi bazı insanlar halen ne işimiz var oralarda daha çok gelecek alışın bu şehitlere diyenler vardı. Hem de şehidimizi cenazesinde be ahmaklar, vatan haini ağzıyla konuşan aklı sıra Erdoğan düşmanlığı yapmak için kendi milli , dini duygularını ipliğini pazara çıkaran memleketimin cahil insanları….
Neymiş efendim biz geçirmedik mi bunları Urfadan Kobaniye….. hayatında hiç devlet yönetmemiş asla bir aile reisliği yapmamış boş insanlar bunlar…
Neymiş Meralcik ağlıyormuş da Cumhurbaşkanı , Başbakan, hele bir açığı olan korkak Devlet Bahçeli ağlamıyormuş. Bırakın bu boş lafları hepimizin içi kan ağlıyor hangi insan şehit görmek ister.
O boş konuşan insanlara şunu söylemek istiyorum. Sizin kafanıza girenlerin yarattığı PYD ve PKK terör örgütü yüzünden sınır ötesine geçmek zorunda kaldık. Yarattıkları kaos yüzünden şimdi Emperyalist güçlerden izin alacak değiliz.
Ne kadar yüzsüz insanlarsınız, sınırlı kapsamda operasyon yapmalıymışız.
Neden onlar istedikleri zaman askerlerimi şehit etsinler diye mi?
İstedikleri zaman sizin verdiğiniz silahlar ile Türkiye içinde eylem yapsınlar diye mi?
Biz kime laf anlatıyoruz ki bu onların her zaman yaptıkları çakal taktikleri.
Yok artık ben vatandaş olarak bundan sonra konuşmayacağım, daha fazla ne yapabilirim diye araştırmaya devam edeceğim.
Ruhumu ve beynimdeki deli soruların cevaplarını aramaktan yoruldum. Çünkü bunların cevapları yok.
Sokakta utanmaz bir insanla nasıl uğraşmayacaksanız bizler de bu iki yüzlü Batı demokrasisi (bence faşizm) ile uğraşmaktan vazgeçelim.
Kendi göbek bağımızı kesip örnek bir ülke nasıl olacağız ona odaklanalım. Hep söylediğim bir şey vardır “her ülke kendi hikayesini yazmalıdır” diye. Aynı insanların kendi bacağından asılacağı gibi….
Askerlerimiz bize bu hikayenin ön sözünü yazdılar. Şimdi bize düşen geri kalanı doldurmak. Peki onlar bize önsözde ne dediler.
Şehit Kaya sosyal paylaşım sayfasından yaptığı paylaşımda “Kaderin üstünde bir kader vardır. Oyunları bozan her şeyden büyük olan Allah vardır. Sen minareleri ezansı bırakma Yarabbim. Bu vatan bu millete canım feda olsun”... Hadi bu önsözün üzerine siz ne yapacağınıza karar verin.
Bu ağır sorumluluk taşıyan önsöze sizler de bir şeyler ekleyin. Hadi çekinmeyin siz de yazın sonra da ülkenin hikayesini tamamlamak için kutlu yolculuğunuza çıkın.
Tabi içimizde kendi makam ve mevkisini daha üstlere çıkarmak için boş makam sahipleri de var şehit cenazesinde çelenk görünsün diye çaba gösteren makam sahibi gibi çelek , bayrak görünsün diye uğraşma yiğitlerin afrinde veya başka yerlerde yazdığı önsözleri iyi oku ve bu devleti ve bizleri ne çabasına koruduğunu bil ve onların geride bıraktığı ilk aşkı VATAN’a en iyi şekilde sahip çık. Mevkiyi, makamı ve parayı çok fazla önemseme makamlar, şanlar, şöhretler hep geçicidir.
Bir insan anneniz, babasız, evlatsız, eşsiz yaşar hatta makamı mevkisi olmadan da yaşar söyle bir bak etrafına herkes makam sahibi değildir. Ancak yaşamlarını hemde senden daha iyi mertebede yaşıyorlar. UNUTMA ! Vatanın olmadıktan sonra her şeyin olsa ne önemi var ! o gencecik yiğitlerin boşa öldüğünü söyleyen ahmaklara sizlere bu sözüm, onlar makamların en büyüğünü hak ederek kanlarıyla canlarıyla aldılar. Şehitlik mertebesine yükseldiler.
Kalın sağlıcakla….