Esas konudan önce bir husususa dile getirmek istemekteyim. Hepinizi mutlu ve sağlıklı günler dilerim öncelikle dünya hayatında dert , keder , hastalık olmasa iyi günün kıymetini bilmek mümkün değildir. Gazeteciler olarak bizlerde bazı konulara değindiğimizde mutlaka şer odaklarınca önü nasıl tıkarız diye çalışmalar yapılır olur.
Son Günlerin Benim Bazında Ön Tıkama Taktiği SARI BASIN KARTI
Nevşehir’de bildiklerimizi yazarak bazı şer odakların oyunlarına taş koyduğumuz için olsa gerek CAN TAŞKIN’ın sarı basın kartı var mı ? polemiği merakı her yerde konuşulur olmuştur.
Gazetecilik bir faaliyettir ve profesyonel olarak yapılınca da bir meslektir. Bunu icra eden kişilere gazeteci denir.
Gazeteci olmak için illa SARI BASIN KARTI olacak diye bir kaidede yoktur. Bunu kimsenin irdelemeye de hakkı yoktur. Yerel bir gazete çıkaracak kişi savcılıktan aldığı izin ile gazete çıkarabilir. Yada bir internet medyası kurarak yayın yapabilir. Bunu herkes yapabilir ancak her ikisinde de künye diye bir şey vardır. Künye yoksa bir haber organında esas sıkıntı odur. Yayını yapan kuruluşun kim tarafından yayınladığı belli ve sorumluluğu alıyorsa başka bir sıkıntı yok demektir. Bilmeyenlere ve Can Taşkın’ın Sarı Basın kartı var mı diye art niyetli bir şekilde laf eden araştırma yapan o NAMERTLERİN öğrenmesi için kısa bir bilgilendirme yapmak istedim.
NEVŞEHİR CUMHURİYET BAŞSAVCILIĞINA SUÇ DUYURUMDUR......
Ha illa basın için bir şeyler yapacaksanız SAHTE SARI BASIN KARTI kullanan arabaların camlarına basınım diye araç basın kartı asan bizim mesleğimiz üzerine KENE gibi yapışan kişileri araştırın Nevşehir’de sahte sarı basın kartı basan yerlere baskınlar düzenleyin. Yıllar öncesinde sarı basın kartı bastıranları, dağıtanları hedef alın sizin hakkınızda doğruları yazan kişilerle veya benle böyle basit oyunlar ile başa çıkamazsınız ! Erik yemedik ki dişimiz kamaşsın !
Her neyse gelelim esas konumuza ;
Sayın Cumhurbaşkanımızın nazarında Nevşehir’in dolayısıyla Kapadokya çok önemli bir yere sahip. Bu kent her zaman Devletinin ve Cumhurbaşkanımızın yanında durmuştur.
Sayın Cumhurbaşkanımızın yakın zamanda NEVŞEHİR ilini ziyaret ettiğinde bu önem bir kez daha anlaşılacaktır.
Kapadokya Tarihi bir hüviyeti de içerisinde barındırmakta idi ancak kentte simsarlar bu tarihi kültürümüzü bir takım odaklara peşkeş çekerek bazı değerlerimizi adeta satmıştır.
Sayın Cumhurbaşkanımız halk ile bir çok ilde kucaklaşmaktadır. Çok yakında hem dünyaya hem de değerli Nevşehir halkına güzel mesajlar vereceğimde de hiç şüphem yoktur.
Nevşehir’in Devlet adına temsilcisi Vali İlhami AKTAŞ’ın, başarılı bir performans gösterdiği herkesin nazarı dikkatini celbetmektedir.
Aldığı eğitim ve MİA( Mülkü İdare Amiri) felsefesine son derece hakim olduğu konusunda herkes hemfikir olduğunu gözlemlemekteyim.
Hatta çok değerli eski bir Siyasi arkadaş, “Vali Aktaş´a bu şehir ve başta biz siyasiler sahip çıkıp 5 sene bu kentte kalması için Sayın Cumhurbaşkanımızdan rica etmeliyiz” dedi.
Birkaç gün önce şehir merkezinde bir arkadaş ile telefonda 1 saat kadar istişarede bulunduk.
Siyasi bağlantısı olmayan, partilerin kapısını dahi bilmeyen tek derdi Nevşehir’in daha nasıl ileri gider diye çaba gösteren bir insan bu. Nevşehir´de fikir üreten, ürettiği fikrin peşinde koşan, hiçbir kişi ve kurumdan bir talebi olmayan entelektüel bir insan bu.
Dedim Ki:
“Vali Bey nasıl halk nazarında?”
Bana dedi ki:
“Son yılların en gayretkeş idarecisi. Sabah 8 olmadan evinden çıkıyor Valilik´e geçiyor.Pazar Günü bile alışılmış Mülki Amir dışında çıkıp okulların, çarşıyı takip ediyor ve bir çok il genelinde toplantılara iştirak ediyor. Vali Aktaş geldiğinden bu yana VALİLİK makamını, Sayın Cumhurbaşkanı ismi namına en iyi temsil ediyor ve güçlendiriyor. Yeni projelere açık. Nevşehir’in içinde olduğu her projeyi ve düşünceleri hem benimsiyor hem de takip ediyor ” dedi.
Sorularıma devam ettim istişare mahiyetinde
Peki dedim:
“Vali Aktaş´ı en çok ne zorlamakta?”
O arkadaşın verdiği cevap çok ilginç?
“Vali Aktaş´ın en çok zorlayan ilde kentini önemli yerlerde olan fakat yanlış bilgiler ile kafasını karıştıran kendini siyasi sanan kişiler ve kenti siyaset anlamında yönetenler zorlamakta….
Vali İlhami Aktaş’ın en büyük şansızlığı ise hızına yetişebilecek ne yazık ki 1-2 bürokrat dışında bürokratının olmaması ” demesine ben dahi şaşırmadım zira ben denizde aynı kanaatteyim.
Mülki İdare Amirliği hattı zatında çok zor ağır mesuliyetleri olan bir vazife.MİA felsefesini içselleştirmek bu işin en önemli tarafı olsa gerek.
Konuştuğum bir çok insanın da Sayın Vali İlhami Aktaş´ın şehre bir sinerji getirdiğini dile getirmelerine pek çok misafir de şahitlik ettiler. Tabi birde etrafındaki kişilerin yanlış bilgileri ile kafasının karıştığını da gördüğüm oluyor kafa karışıklığı derken güvenden bahsetmek istiyorum.
Güven insan iletişiminde en zor sağlanan ve en çabuk kaybedilendir. Yönetici , bürokrat veya vali fark etmek bu siyasetçide olabilir. 2-3 saat görüşen bir fotoğraf alan kişi vay bu adam benim adamım diye bir çok şahsiyetsiz işler yapanlar var bu Nevşehir’de çok fazla gazeteci ile diyalog kurduysa , çay içtiyse onlara bile derler şimdiler bende duyuyorum CAN TAŞKIN’ın benim adamım ! Gülüyorum açığın bana denk gelmesin senide yazarım adamım dediğin kişi seni madara eder milletin gözünde dostlarımız, sevdiklerimiz var olması da gayet doğal ancak İŞ İLE DOSTLUĞU ayırmasını bilirim. Hatta benim dostum olanlar beni tanıdığı için işlerime kimseyi karıştırmadığımı da bilirler.
Vali İlhami Aktaş’ı da böyle benim adamım tarzına giren kişiler olduğu için bir güvensizlik içinde olduğunu düşünüyorum. Ancak Vali Aktaş anlamında bir tek insanın dahi olumsuz bir kaanatinin olmamasına gerçekten güzel.
Ben bunu NEVŞEHİRİMİZ adına gurur verici bulmaktayım. Birlik beraberlik ve kardeşliğin tesisi ve kentin geleceğe ivedi düşüncelerle yönelmesinde VALİLİLİK makamının hayati önemi mevcuttur.
Bu önemi ve çabayı göstererek kısa müddet zarfında şehir insanında önemli yeri edinen Nevşehir Valimiz İlhami Aktaş’ı da kutluyorum.
Nevşehir Halkı ve kentimiz geldiği ilk gündenden birkaç ay sonra daha kenti tanımamasına, kişileri değerlendirmemesine rağmen 15 Temmuz Hain Kalkışması yaşamıştı ve Valimiz İlhami Aktaş’ın nasıl dik durduğunu , hainlere eğilmediğini o günde herkese gösterdi.
Ancak Ankara bağlamında edindiğim bilgilere göre ; Nevşehir adına olmasını istemediğim ancak her devlet adamının yükselmesi gerektiğini bilen bir vatandaş olarak Valimiz İlhami Aktaş’ın Şubat ayındaki kararname ile büyük bir ilimizi atanacağını duydum. Kent için Üzüldüm fakat Valimiz için sevindim Rabbim her şeyin hayırlısını versin ! Kalın sağlıcakla