Son zamanlarda haber sitemiz ve benim hakkında konuşan bir kaç kendini bilmez insan müsvettesi beni bu yazıyı yazmak zorunda bıraktı.
Bizim bir partiye üye olduğumuzu bir siyasi partinin kalemşorluğunu yaptığımızı iddia etmiş sağda solda bizim hakkımızda atıp tutan bu yüreksiz seviyesiz insana öncelikle bu üslubuna son vermeli ve son vermesi kendi hayrına olacaktır diye düşünüyorum.
Gerek Mantarkayapost gerekse bir dönem yaptığım Lale Haber ile sonrada CT Haber sitesi bu güne kadar hiçbir siyasiye eyvallah demeden bir yayın hayatı sürdürmekteyiz. Çok yakında gümbür gümbür projeler ile yerel basında yeniliklere hizmete edeceğiz zamanı gelince bunları sizlerle paylaşacağım.
Tarafsız oluşumuz yaptığımız haberlerden belli diye düşünüyorum, bazen susmak asalettendir diyor ve susuyoruz ama konuşulması gerektiği yerde de sesimiz yüksek çıkıyor.
Halkımızın sorunlarını sıkıntılarını doğru tarafsız bir şekilde gündeme getirmemizden rahatsız olan bazı çevrelerin var olduğunu bilmek bizi daha da sevindiriyor, biz milletvekillerine , il valilerine, kaymakamlara , belediye başkanlarına veya siyasilere yalakalık yapıp menfaat çıkarlı haber yapmadık bu saatten sonrada yapmayı düşünmüyoruz.
Kimseyi öven ya da aşağılayan haberde yazmıyoruz, çünkü çıkarlarımızdan çok halkımızın çıkarına olan haberler yazıyoruz. Kimseyi başbakan yerine koyup övmüyoruz son zamanlarda benim bir partiye üye olduğum iddiaları sağda solda konuşuluyor.
Bu yaşıma kadar hiçbir siyasi partiye üye olmadım, olmayı da düşünmüyorum gazeteci tarafsız olur, siyaset yapmaz mantığı güderek hiçbir partiye üye olmadım diye bilirim.
Şunu da belirtmek istiyorum Memlekete bir çivi çakmamış ve elinde savaş davulu ile kuru gürültü çıkaranlara pabuç bırakmayız. Haber sitemiz ilkeli ve tarafsız bir habercilik anlayışı ile hizmet vermektedir. İktidar yalakası olmamış, hataları eksikleri ve yolsuzlukları gün yüzüne çıkartmıştır.
Kimi zaman haber yaparak, kimi zaman yetkili mercilere belgeler sunarak Nevşehirlilerin tarafında yer almıştır. Allah bize ömür verdikçe, imkânlarımız el verdikçe Nevşehir'e hizmet etmeye devam edeceğiz.
Öyle kuru kuruya muhalefet yapmak ile memleket bir şey kazanmaz.
Nevşehir’de hiçbir siyasi parti ayırmaksızın CHP’’den MHP’ye ve diğer siyasilerin birçok hatasını yüzlerce kez manşetlere taşıdık. AK Partininde hatalarını hiç çekinmeden İKTİDARDA OLDUĞUNU DÜŞÜNMEDEN yapmadığı, yapamadığı veya yaptırılmadığı her şeyi de yazdık yazmaya da devam edeceğiz.
Halen AK Partide milletvekili olan bir isim bizim yaptığımız sert ve dokunaklı haberlerden dolayı kapalı kapılar arkasında bizi AK Parti düşmanı bile ilan etti.
Bizi “AK Parti yandaşı” ya da “düşmanı” ilan eden herkes, nazarı itibarımda bizi tanımayan kişiler olmaktan öteye gidemez. Bir yerel gazetenin üzerine düşen görevleri hakkıyla yerine getirmek için çabalıyoruz. Aksi halde köşemizde oturur, suya sabuna dokunmazdık. Gelene paşam gidene ağa der kesemizi doldururduk……
Bizi bilen nasıl istiyorsa öyle bilsin…….
Biz ekmek yediğimiz memlekete İhanet etmeyiz edemeyiz…
Biz kendimizi biliyoruz. ALLAH’TA biliyor… Bazen siz çamura düşmeyin diye sizleri uyarıyoruz. Anlarsanız tabi......
Bir milletvekilimize yine bir kıssa ile bazı şeyleri anlatarak yazıma son veriyorum…. İşimizi yapmada devam edeceğimizi söylüyorum…
Bir Milletvekili şehirden kasabaya gidiyormuş. Bir köyün yakınından geçerken ayağı kayıp bataklığa düşmüş.
"İmdat" diye bağırmış. "Boğuluyorum. Kurtarın beni!"
O civardan geçen bir köylü, sesini duyup yaklaşmış.
Milletvekili , "Bataklığa düştüm. Kurtar beni!"
Köylü, "Geçmiş olsun" demiş ama kurtarmak için hiç gayret göstermiyor. Hani nerdeyse dönüp gidecek.
Milletvekili paniklemiş ister istemez, "Lütfen" diye yalvarmış. "Bir dal uzat. Kurtar beni!"
Köylü, "Olmaz" demiş. "Sen şu anda Hazine toprakları üzerindesin. Hazine'den bir şey almak suçtur!"
Ölümle yüz yüze gelmiş bir insana söylenecek şeyler mi bunlar? "Sen, dalga mı geçiyorsun" diye bağırmış, ağzına dolan çamurlara aldırmadan. "Ölüyorum. Kurtar beni!"
Köylü hiç istifini bozmadan cevap vermiş. "Ben Hazine'den mal alıp suçlu duruma düşemem. Fakat, seni böyle bırakacak değilim. Gidip muhtara haber vereceğim. O kaymakamı, kaymakam da valiyi arar mutlaka. Malmüdürüne sorulur. Şayet, Hazine arazisi değilse, vali itfaiyeye talimat verir ve seni kurtarırlar..."
"Yahu" demiş milletvekili. "Bunlar oluncaya kadar ben ölürüm." Köylü gülmüş. "Ben ölmezsin demiyorum ki" demiş.
"Ölsen de, mevzuata uygun ölürsün!"
Ha bu arada değişen ben değil sizsiniz...................