Geçtiğimiz hafta Ankarada bazı ziyaretlerde bulunarak dostlar ile görüşme fırsatımız oldu.
Başkente gidilirde, TBMM ziyaret edilmez mi ? Kurban keserken bile vekilin olayım mı diyince ol dedikten sonra kurbanımızı keserler. Bize de vekilin olayım mı diyenlere verdiğimiz oyla ol dedikten sonra bizi temsil eden vekillerimizi de görmemek elde değil.
Ziyarette esnasında Ürgüp AK Parti İlçe başkanı Ali Özer , Ürgüp Belediye Başkanı Fahri Yıldız ve beraberindeki 60 kişi Salı günü AK Parti grup toplantısına gelmiş. Yanlarına gidip teker teker selamlaştım. Bu arada Hemşerilerimiz ile sohbet etmek fırsatımız da oldu.
Ankara’da Nevşehirli dostları görmek beni sevindirdi.. Tabi bu selamlaşma sırasında selamımı almayan bir zat vardı.
Kendini nerelerde görüyorsa vekilim ol dedim oy verdim bıçağı bize doğrulttu. Her yerde delikanlı derler. Delikanlılık bıçak değil ki hemen kesip atasın.
Elimiz havada kaldı selamımız alınmadı. Almak Farz kardeşim. Ve Allahın selamı. Böyle gözlerini fal taşı gibi açmış hayatında ilk defa doğru ve dürüst gazeteci gördü heralde.
Nevşehir için hiçbir şey yapmayıp yapıyor gibi görünen ve suçsuz kişilerin sırf sizin cenaha biat etmiyor diye ayağını kaydıran milletin oyları ile gelip millet için hiçbir şekilde çalışmayan bir Milletvekili bu dediğim zat. Hatta Ürgüplü olmasına rağmen ürgüpte bir çok etkinliğe katılmayan yerine başka milletvekilleri katılmasını sağlayarak o vekillerinde kendi işlerini yapmasını engelleyendir.
Halka inmeyen halktan kopuk adaylıkta bile bazı cenahın destek verelim demesine karşın benim yerim garanti gerek yok diyen o günden bu güne de halkta gönül yeri garantiymiş gibi ortalıktan her defasında kaybolan zat ı muhterem pardon muhterem selam alır bir zat işte… Altta ismini anıyorum okudukça sağlamasını yapar bu MİLLET.
Şimdi yazamaz falan demeyin yazacağım ismini merak etmeyin. Nevşehir ilinde ben artık yokum ! deyip Ankara’dan gelen hemde AK Parti’nin bir çok üst düzey yetkilisini takmayacak onla yemek yemeyi bahane üreterek şekilde olan bir kişi hem de milletin oyları ile yine AK Partiyi temsil eden bir vekil Murat Göktürk’den başkası değil O ZAT !
Gazeteci olarak yazdığımız yazılarda kendine dokunan haberler sonrası adeta hırs yapmış hem de ne hırs benim haberlerime ve yazılarıma yaptığın hırsı milletin vekilliğinde yapsan bu memlekete faydan olurdu şimdi çok faydam oldu dersin. 2 dönemdir yürüttüğün milletvekilliğinde söyle bir bak etrafındaki illere neler olmuş sen neler yapmışsın. Birinin adamı olacaksan oda SAYIN CUMHURBAŞKANIMIZ RECEP TAYYİP ERDOĞAN olmalı. Ben söyleyim disiplin kurulunda aldığın görevle adeta millet o büyük gözlerinle göz dağı verip kimini partiden atmış daha kimleri de atmak için çabalıyorsundur. Onun ahıda çıkar aheste aheste.
Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan bu yaptıklarını bilse seni şehit cenazesinde arayıp hiçbir şehit yakını sitem etmedi Nevşehir’de sıkıntı mı var diye sormazdı. Evet Reis tam adamına sormuş sıkıntı kendisi zaten çıkıpta iki kelam etmez Afrini anlatmaz konuşmaz reise rapor verir neyin raporu bu haa?
Ürgüp başta olmak üzere Nevşehir ve ilçelerinde etkinlikler dahil olmak üzere bin bir bahane ile katılmaz diğer milletvekillerine işi sallar. Çıkıp halkın arasında gezmez. Etrafındakilere ben aday değilim demekle olmuyor bir görevi halk sana takdim ettiyse halk için ayrım yapmadan çalışacaksın.
Nevşehirde söyle cesaretiyle , dürüstlüğüyle bir çok insan hiç çekinmeden konuşsa neler anlatır ama o gözlerini nasıl açıyorsun ben korkmadım ama herhalde korkan gözlerin altında neler yattığından mı korktu. O gözlerini ne kadar açarsan aç perde indikten sonra…
EY KENDİNİ TELEFONDA SAĞDA SOLDA BEN DELİKANLIYIM DİYEN GÖKTÜRK ; Selam, benden sana bir zarar gelmez, anlamına geldiğine göre her Müslüman bu güzel uygulamayı günlük hayatında yaşaması ve yaşatması lazım. Selam verdiği gibi verilen selama da karşılık vermesi gerekir. Çünkü Kur'an-ı Kerim de Allah'u Teale mealen şöyle buyurmaktadır: 'Size bir selam verildiği zaman, ondan daha güzeliyle veya aynı selamla karşılık verin.' (Nisa 86)
"Selam" Allah'ın en güzel isimlerinden birisi olup, barış, esenlik, rahatlık, ferahlık, güvenlik, rahmet ve bereket gibi manalara gelip; insana mutluluk ve rahatlık veren bütün iyiliklerin ve güzelliklerin bir insan üzerinde olması demektir.
Kargaların hükümran olduğu şu makus zamanda, sözün şen bülbülleri şakısın gülistanımızda. Kalemimiz yalınkılıç çıksın söz meydanına. Yüreğimizin engin yaylalarından mütebessim kelimeler devşirelim dil sarayına kalın sağlıcakla…..