Nevşehir Hacı Bektaş Veli
Üniversitesi (NEVÜ) Kadın Çalışmaları Uygulama ve Araştırma Merkezi (NÜKÇAM),
Nevşehir Baro Başkanlığı ve Nevşehir İl Sağlık Müdürlüğü işbirliği ile 26 Kasım
- 12 Aralık 2018 tarihleri arasında düzenlenen “25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete
Karşı Uluslararası Mücadele ve Dayanışma Günü” etkinliğinin açılışı NEVÜ ev
sahipliğinde gerçekleştirildi.
NEVÜ Kültür ve Kongre
Merkezinde başlayan etkinliğin açılışına; Nevşehir Baro Başkanı Av. Mustafa
Necmi Öncül, Nevşehir İl Emniyet Müdürü Mehmet Artunay, İşkur Nevşehir İl
Müdürü Arif Sıddık Barata, NEVÜ Genel Sekreteri Nihat Çavuşoğlu ve Genel
Sekreter Yardımcısı Mehmet Şükrü Velioğlu, NÜKÇAM Müdürü Doç. Dr. Leyla
Kahraman, sivil toplum kuruluş başkanları ve temsilcileri, üniversitenin
akademik ve idari personeli, öğrenciler ile davetliler katıldı.
Türkiye Cumhuriyeti’nin
kurucu Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk ve aziz şehitler ile şiddet sonucu
hayatını kaybeden tüm kadınlar için bir dakikalık saygı duruşu ve akabinde
İstiklal Marşı’nın okunması ile başlayan etkinliğin açılış konuşmasını NÜKÇAM
Müdürü Doç. Dr. Leyla Kahraman yaptı. Kahraman, “Yüzyıllardır devam etmekte
olan kadınların sadece kadın olmalarından kaynaklı yaşadıkları; eşitsizlik,
ayrımcılık, ezilmişlik ve yok sayılma günümüzde de ne yazık ki farklı boyut ve
biçimlerde sürmekte. Ataerkil sistem toplumsal cinsiyet eşitsizliğinin ürünü
olan kadına yönelik şiddeti meşrulaştırmakta; dil, din, ırk, statü ayrımı
olmaksızın kadınlar her an her yerde şiddete, tacize ve tecavüze maruz
kalmaktadırlar” dedi.
Kahraman: Huzurlu ve Özgür
Bir Hayat İçin Şiddete Karşı Çıkmayı Başaralım
NÜKÇAM Müdürü Kahraman
devamında, “Türkiye’de yaşayan her 2 kadından 1’i fiziksel ya da cinsel şiddete
maruz kalıyor. Erkekler 2010-2018 Kasım ayı arasında en az 2172 kadını öldürdü.
Bunlar annemiz, kız kardeşimiz, eşimiz, arkadaşımız, komşumuz!
Ülkemizde; ‘Saçını kızıla
boyatmak’, ‘Yeni elbise almak’, ‘Patates köfte yapmamak’, ‘Tuzluğu uzatmamak’
veya sadece ‘Gıcık olmak’ dahi bir kadın cinayetinin bahanesi olabildi.
Cinayetlerin %60’ı evde işleniyor ve failler ise; koca, sevgili, baba, oğul,
erkek kardeş, kısaca kadınların en yakınındaki erkekler. Kadınlar evlerinde de
güvende değil. Hiçbir kadın sabah uyandığında ‘Bugün canım çok sıkkın gidip bir
adliyeden/karakoldan koruma kararı alayım’ demiyor! Böyle bir hobi yok! Hele bu
kararı alabilmek için anlatmaları gereken onca dert ve katlanmaları gereken
prosedürler varken!
‘Kadın istemezse dayak yemez,
yediğine göre bir suçu vardı!’, düşüncesiyle, eril söylemler asla kabul
edilemez. Şiddetin ve şiddet uygulayanın
haklı hali asla olamaz. Aşk ilişkisi için ‘Bu tür şeyler olur! Ne var
büyütecek” gibi epey küçümseyici ifadeler asla kabul edilemez, şiddet
normalleştirilemez. Kadınların şiddet görme ihtimali her an, her ilişkide var.
Kimse sanmasın ki, sadece yoksul kadınlar dayak yiyor ve şiddet görüyor. Başka
bir ifadeyle sadece yoksul erkekler şiddet uygulamıyor. Okumuşları da, iyi bir kariyer sahibi
erkekler de şiddet uygulamaya hakkı olduğunu düşünüyor ve dayak attığı için de
toplumdan anlayış bekliyor. Çekinmeden, şiddet uygularken bile kadının alttan
almasını ve dayağı yiyip susmasını bekliyor!
Kendini, ‘Kendine ait’
zannettiği bir kadın karşısında ‘Sahip’, ‘Sorumlu’ ve ‘Yönlendirici’ sayan,
bunda kötü niyeti olmadığını, bütün bunların tamamen ‘Sevgiden’, ‘Aşktan’
olduğunu ifade eden, yakınlaştığı kişiyi anında kendi malına dönüştüren bu
ataerkil zihniyet açısından asla ‘Eşit haklı ilişki’ ve ‘Sorumluluk paylaşımı’
diye bir şey yoktur. Kendilerini çoook
fedakâr ve koruyu-kollayıcılar olarak görmektedirler. Sevgi ve şiddet asla yan
yana gelemez. Aşktan da, kendimiz olmaktan da, kendimizi korumaktan da
vazgeçmeyeceğiz. ‘Bu iki kişilik bir süreç, buyur yalnız başına kal o zaman’
diyeceğiz. Mağdurun yanında olmayı ve kadınlar olarak kendimizi sevmeyi
öğreneceğiz. Herkes de insan gibi sevmeyi öğrenecek. Adam gibi, kadın gibi,
aslan, kaplan, çiçek, böcek gibi değil, insan gibi.
Şiddete başvuran suçludur.
Farklı biçim ve yöntemlerle durmadan kafalarımızı duvarlara vuran, bizi
yerlerde sürükleyen, tehdit eden, sonra da bütün bunların ‘Sevgiden’ olduğunu
söyleyerek bizimle alay eden ya da ‘Sadece kolunu tutmuştum, pardon’ diye
riyakârlık yapan her türden ‘Erkeklik ve iktidar sevdalıları’na karşı her yerde
sesimizi yükseltelim. Kadınlar susmadı, susmayacak. Şiddet uygulamak hukuka
aykırıdır, insan hakkı ihlalidir! Suçtur. Toplum olarak lütfen şiddete bahane
aramayı, şiddeti meşrulaştırmayı ve normalleştirmeyi bırakalım. ‘Ne yapacağız
peki?’ Kendimizi korumanın yollarını öğrenmek, bir büyük aşk hikâyesine
yerleşmekten daha hayati. Gerisi, olduğu kadar, olmadığı da kader değil artık
çok şükür. Faili her kim olursa olsun erkek şiddetini onaylamak da yüceltmek de
çok tehlikeli. Şiddet kaderimiz değil.
Kadına yönelik şiddeti de,
kadın cinayetlerini de, kadına yapılan her türlü haksızlığı da meşrulaştıran
yani normalleştiren dili, zihniyeti asla kabul edilebilir bulmuyoruz. Biliyoruz
ki, kadına yönelik şiddet toplumsal, siyasal ve hukuki sebeplere dayanırken
buna karşı koymak da politiktir. Bütün uluslararası sözleşmelere, ulusal
düzenleme ve kanunlara rağmen halen şiddet sürüyor ve cezasız kalıyorsa,
hepimize düşen görev birlikte mücadele ve dayanışmadır. Huzurlu ve özgür bir
hayat için şiddete karşı çıkmayı başaralım. Asıl mesele kendi hayatımızı,
şiddet ve baskısız yaşama hakkımızı savunmaktır” diye konuştu.
Öğrencilerden Müzik Dinletisi
ve Kadına Şiddete Hayır Kamu Spotu
Etkinlikte, Hijazz Gösteri ve
Sanat Merkezi Trio Orkestrasının müzik dinletisi, NEVÜ İktisadi ve İdari Bilimler
Fakültesi Kamu Yönetimi Bölümü ile Gülşehir Meslek Yüksekokulu öğrencileri
tarafından hazırlanan ‘Kadına Şiddete Hayır’ konulu kamu spotu katılımcıların
büyük beğenisini topladı.
Kadına Yönelik Şiddeti Farklı
Açılardan Sorguladılar
‘25 Kasım Kadına Yönelik
Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele ve Dayanışma Günü’ etkinlikleri kapsamında
moderatörlüğünü Gazeteci-Yazar ve Nevşehir Ticaret ve Sanayi Odası Kadın
Girişimciler Kurulu Başkan Yardımcısı aynı zamanda NÜKÇAM Danışma Kurulu Üyesi Selma Küçükgül’ün yaptığı ‘Kadına Yönelik
Şiddeti Farklı Açılardan Sorgulamak’ başlıklı panel düzenlendi.
Panele konuşmacı olarak
katılan; NÜKÇAM Müdür Yardımcısı Öğr.
Gör. Fatma Gökçen Çetin ‘Toplumsal Cinsiyet Eşitsizliği Döngüsünde Kadına
Şiddet’, Nevşehir Barosundan Av. Sema Yurtbililir Yavuz ‘Kadına Yönelik
Şiddet-Hukuk İlişkisi’ ve Nevşehir İl Emniyet Müdürlüğü Asayiş Şube Müdürü
Emniyet Amiri Serdar Demirel ‘6284 Sayılı Kanun Kapsamında Kadına Karşı Şiddet
ve Nevşehir’de Mevcut Durum’ konularında katılımcılara bilgi verdi.
Soru-cevap kısmıyla devam
eden panel sonunda katılımcılara ve emeği geçenlere teşekkür belgesi takdim
edildi.